Dün Saadet Partisi genel başkanı Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanının ekonomik hiçbir sıkıntı olmadığını, her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu ve kendisine sokaklar hakkında yanlış bilgi verilmiş olamayacağını söylediğini açıkladı.
Eğer Karamollaoğlu bir algı yaratmak isteğiyle görüşmeyi bu şekilde yansıtmıyorsa Cumhurbaşkanının kanaatlerinin halk tarafından paylaşılmadığını bilmesi gerekir.
Cumhurbaşkanı hükümete iş yapan iş adamları ve ithalat ve ihracatçıların durumuna bakarak konuşuyor olması mümkün mü?
İhracatımız geçen yıla göre % 30, 40 50. 100 arttı sözlerinin halkımız üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Çünkü onlar bunu hissetmiyorlar. Piyasa o kadar başıboş halde ki fiyatlar o kadar istikrarsız ki, rüzgâr artık bir soğuk dalgasına dönüşmüştür.
Dün TV’de Kasım indirimleri reklamı gözüme takıldı.
Çaykur Tiryaki çay 1 kg… Kasım indiriminde 52 TL yazıyordu.
İlk işim yakındaki markete gidip bakmak oldu. Markette kasım indirimsiz(!) 37 lira idi.
Anlaşıldığı kadarıyla artık piyasanın ipi kopmuş vaziyette.
İş soyguna dönmüş ki acilen çare olunması gerekmektedir.
Bu durumda hayat pahalılığı yoktur demek halk ile alay etmektir.
Ben diyorum dişim ağrıyor, sen bana inanma öyle bir şey yok diyorsun.
Bu tavır isyan nedenidir.
Şurası aşikâr ki ne AK partinin ne de MHP’nin yerel teşkilatları ve genel merkeze bilgi aktaran kaynakları fakr-ü zaruret ile karşılaşmamışlardır. Kişi alemi kendisi gibi bildiğinden verdikleri haberleri de o minval üzeredir.
Partililer geziler yapıyorlar. Geçen ay bir parti yetkilisi “ milletvekillerimizle birlikle 4 günde 28 mahallede halkımız dinledik dedi.
4 günde 28 mahalle nasıl gezilir, halkın nabzı nasıl tutulur?
Ne konuştunuz dedim.
Belediye başkanı belediye hizmetlerini anlattı, dedi.
Vatandaş ne dedi diye sordum.
- Vatandaş belediye başkanına sorum size değil. Çalışmanızı görüyoruz. Sorumuz vekile ve parti yöneticisine… Bu zamların ve ürünlerimizin para etmemesinin çaresi ne? Ne zaman çare olacaksınız, diye sordu vatandaş.
- Sorunun muhatapları ne cevap verdiler. Diye sordum.
Parti şaşkan saatine baktı ve ….. Mahallesine yetişmemiz lazım, sorunuza başka bir zaman cevap vereceğiz, Allaha emanet olunuz, dedi.
Seçim sonucunu vatandaşın bu sorusuna verdiğiniz cevap belirleyecektir.
İktidarı muhalefetin basiretsizliği ümitlendirmesin.
Seçimler muhalefetin kazanması üzerine değil de iktidarın kaybetmesi üzerine odaklanırsa vatandaş gelenin kim olduğuna hiç bakmaz… Ak partinin bunu anlamamış olması mümkün mü? Halkımız 3 Kasım seçimlerinde tam da böyle bir anlayışla oy kullanmıştı.
Seçim sonuçlarını “ pasta yemesi” tavsiye edilen vatandaşlarla, 20 yılın içinde seçmen olma yaşına gelmiş genç seçmenler belirleyecektir.
Kapıcının araba sahibi olması ve milletin 2 el araba kuyruğunda olması gibi ifadeler her kesimden seçmen tarafından hoş karşılanmayan bir yaklaşımdır.
“ Ulan köyüne git, babanın yaşadığı bir kırık dökük ev nasılsa vardır. Yak gaz lambanı. Önüne koy kara kazanı, karın çamaşırlarını orada yıkasın. Al bir teneke soba. Çalı- çırpı tezek ne bulursan ısın. Baban tüp gaz mı yakıyordu. Anan suyu musluktan mı kullanıyordu… gözüne dizine dursun, her ay da bir paket yolluyoruz” Diyorsanız… Sizin için kıyamet kopmuş demektir.
Demem o ki para sıkıntınız varsa “bu milletin .. a … koyan ve hâlâ koymalarına devam ettirdiğiniz adamların… a… koyup halkı rahatlatmazsanız… Başınıza hoş şeyler gelmeyecektir.
Halk neyi nereye koyacak bilemeyiz…
Ha şunu da belirteyim.
Cumhur ittifakının başarılı olmasını isteyen takımdan olduğumuzu da beyan etmeliyim ki, sözümüz değerlendirile…
