Geçmiş dönemde Türk Milliyetçilerinin şiddetle karşı çıkmaları ve net uyarılarına rağmen AK Parti hükümetlerince hayata geçirilmek istenen "açılım" süreci, büyük kayıplarla ve hüsranla sonuçlanmış ve biz haklı çıkmıştık.

Bu büyük ve tehlikeli deneyimden sonra gerçeği gören AK Parti Hükümeti, terör örgütünün kazdığı hendeklerle karşı karşıya kalmış ve emniyet güçlerimiz dünyayı hayran bırakan bir fedakarlıkla süreci sonlandırmış, terör örgütünü aldığı mevzilerden kovmuştu.

O dönemde AK Parti hükümetlerinin açılım süreci denemesine karşı çıkmayan CHP, sadece "meclise niye getirmediniz, biz içinde niçin yokuz" türü yakınmalarda bulunmuştu.

Yani sürece karşı değildi.

40 Yıldır takip ettiğim CHP siyasetinin bu tavrı geçmişine de gayet uygundu.

Buradan defaatle ifade ettiğim gibi siyasal ve bölücü Kürtçülük konusunda CHP devletten farklı düşünmektedir.

Sol çevrelerin, bugün AK Partiyi eleştirirken 2010 öncesinden sitayişle bahsettiklerini ve o dönemde "özgürlükçü" olduğunu hasretle vurguladıklarını görürsünüz.

PKK terör örgütüne vurulan darbeler dışında özgürlükler konusunda bir değişiklik olmadığına göre, hasreti çekilen özgürlüğün ne olduğunu da anlamak zor olmasa gerek.

CHP'nin HDP ile ilişkileri dikkate alındığında bölücülüğe açık destek verdiğini görmemek mümkün değildir.

HDP'yi Kürtlerin siyasi temsilcisi olarak görmek ve Kürt sorunu adını verdikleri bölücülük sorununu meşru bir zemine oturtmak arzusundadırlar. Kürtlerle sosyolojik ve manevi sahada hiçbir yakınlığı olmayan HDP adlı bu Marksist örgütü tüm Kürtlerin siyasi patronu olarak devletin karşısına muhatap olarak dikmek istemektedirler.

Meral Akşener'in "Kürt siyasal hareketi" şeklindeki sıfatlandırması da aynı noktaya isabet etmektedir.

Demirtaş ve avanesinin terör teşvik ve bulaşıklığından dolayı adli takibe uğramasını kabul edememektedirler. Onlara göre bu örgüt mensuplarının yaptıklarının suç olarak kabul edilmemesi gerekir.

Ya da onlara suç işleme, kan dökülmesine yol açma, insanları devlete karşı ve birbirine karşı kışkırtma özgürlüğü olmalıdır.

Kılıçdaroğlu’na göre bunlar o sanıkların göğsündeki şeref madalyalarıdır.

Nihayet dün CHP lideri ağzındaki baklayı çıkarıp" Kürt sorununu HDP ile çözebileceklerini" açıkladı.

Bu açıklama aslında çok amaçlı bir açıklama olmakla birlikte CHP'nin niyetini de kamuoyu önüne sermiştir.

CHP yeni bir açılım macerasına girmenin planını yapmaktadır. Bu teklife HDP kayıtsız kalmamış ve çözüm adresi olarak İmralı canisini işaret etmiştir.

Güneydoğumuzdaki yıllardır süren acının sona ermesi konusunda HDP asla muhatap olamaz. HDP'ye böyle bir sıfat yüklemek bölücülüğe teslim olmak ve ülkeyi bölmektir.

Güneydoğu halkı üzerindeki PKK baskısı kırılmışken onları terörün siyasi koluna teslim etmek, "temsilciniz bunlardır" demek dün nasıl hüsran ve acıya sebep olmuşsa bugün doğacak sonuç farklı olmayacaktır.

Bölgede yaşanan sorunları yine bölge halkı ile birlikte, devlet bütünlüğü içinde, sadece devletin otoritesi altında çözümlemek dışındaki her girişim bölücülüktür. Bölge halkına acı verecek olaylara davetiye çıkarmaktır.

CHP ve ortaklarının ülkeye yapacakları iyilik hakkında haklı gerekçelerle kapatma davası açılmış olan HDP'yi bölge halkı nezdinde meşruiyet kazandırmaya çabalamak olamaz.

Millet İttifakı Bileşenleri Yerel Seçimler süresince sinsice sürdürdükleri "HDP demek tüm Kürtler demektir..." şeklindeki yanlış tutumlarını terk etmelidir.

Kılıçdaroğlu'nun açılım teklifini ortaklarının destekleyip desteklemediklerini bilmiyoruz.

Bir yandan AK Parti tarafından çoktan toprağa gömülmüş olan döneme ait Habur, Oslo, Kobani geçişi gibi garabetleri eleştirip bir yandan da yeni açılım projelerine teklif açmak, siyasi niyetlerinin açığa vurması değil de nedir?

Türk Milletinin 1984 Yılından bu yana mücadele ettiği, acılar çekip bedeller ödediği bir yarayı yeniden kaşımak, alınan mesafeyi, sağlanan huzuru bir kalemde silmek ve PKK isteklerine masada çözüm aramak miletimiz tarafından ibratle izlenmektedir.
Türk Milletini domates, patates fiyatıyla oyalayıp şehit kanlarını unutturamazsınız...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.