Muhalefetin en çok şikâyet ettiği konulardan birisi Türkiyenin hukuk düzenidir. Hukukun denetim altında olduğunu ve iktidarın talimatına göre kararlar çıktığını iddia ederler.
Şikâyet konularına baktığımızda hukukun kendi arzuları istikametinde karar vermemesi görülebilir. Örneğin hakkında açılmış 11 ceza davası e kesinleşmiş hapis cezası bulunan Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmemesi onlara göre hukuksuzluktur.
Boğaziçi’ne Metin Bulu’nun atanması hukuksuzluktur…
Hukuk bu durumda muhalefetin hukuk anlayışı nedir?
Yani iktidara geldiklerinde nasıl bir uygulamaya şahit olacağız?
Muhalefet bu konuda güven ve umut vermiyor. Hukuksuzluğu hukuk haline getirebilecekleri ihtimali akla geliyor.
Türkiye’de hukuk yazılı kurallara bağlıdır. Yürürlükte bir anayasa ve işlerlik halinde yasalar vardır.
Hukukun siyasilerin etkisinde olduğuna gösterilen en büyük örnek Amerikalı rahibin salıverilmesidir. Bu durum devletlerarası bir siyasetin uygulanasıdır. Söz konusu olan bir yabancının devlete karşı işlediği suçtur. Suçlu bir ajandır.
Muhalefeti deyince bahsettiğimiz siyasi kulvar CHP ve onun temsil ettiği sol yapıdır. Bu yapı cumhuriyet tarihinin Atatürk sonrasını kapsamaktadır.
Türkiye’de sağ siyasal partilerin sayısal iktidarları her devirde sol bürokrasi duvarına toslamıştır. Konuştukları zaman Türkiye’ye, 1950 sonrasında hep sağ iktidarlar yönetmiştir, oysaki tüm sistem sol bürokrasinin elinde kilitlidir.
Bu kronik solu yerinde tutan şey hukuk adına onlara dokunulmazlık sağlayan bir anlayıştır.
AK Parti iktidarı 15 Temmuz öncesinde birçok anayasal değişiklik yapmasına rağmen bu yapıdan tamamen kurtulamamış ve sol bürokrasi etkisini korumuştur.
Devlet Bahçeli’nin keskin bir hamlesi ile sistem değişmiş ve 1940’tan beri süregelen sol hâkimiyet devletin hücrelerinden temizlenmeye başlamıştır.
Boğaziçi’ne atanan rektöre bu denli karşı çıkılmasının nedeni de son kalelerden birinin daha düşmesidir.
Bu bahsettiğimiz solun demokrasi söylemi de hukuk söylemi de samimi değildir. Tamamen “ ben yapmazsam hukuksuz olur, benim istemediğim şey hukuka aykırıdır. Ben oy vermemişsem kazanması yasal değildir.” Gibi bir anlayışın ürünüdür ve diktatörlük denilen şey de budur. Zuhuru gayri mümkün bir diktatörlük olsa da… heves budur…
