Korona salgını başladığından bu yana hastanelerimiz ve doktorlarımız olağanüstü bir gayretle çalıştı. Birçok sağlık çalışanı da insanları yaşatma mücadelesi verirken kendi hayatını kaybetti. Birçoğu günlerce evine gidemedi. Çoluk çocuğuyla telefon aracılığıyla görüşebildi.

Dalgalı halde uygulanan resmî önlemler sonucunda Salgın dinlene dinlene vurmaya devam etti.

Halkamızda ise olağanüstü bir rahatlık, umursamazlık, sorumsuzluk süreci sürekli hale getirdi.

“ El ile gelen düğün bayram “ diye bir söz var dilimizde ama bu böyle olmadı. En yakınımızı kaybedip cenazesine bile katılaşmayınca hiç de işin düğün bayram olmadığını gördük.

Yakınında ölenleri gören gördü de başkasında gören anlayamadı. Taa ki kendi en yakınına gelene kadar.

O sebepledir ki Mersin hâlâ ağır riskli bir il…  

Bir kısım insan aşıya karşı tam da “cahil cesareti” diye tarif edebileceğimiz bir direniş gösterdi.

Bu ahmak direnişi devam ediyor.

Şükür ki bulaşanların az bir kısmı hastaneye yatıyor. Hastanelerimizde sıkıntı görülmüyor.

Hastaneye yatanların çoğu da duyarsız hane halkının genç kahraman genç mensuplarının eve taşıdığı virüsle hayatını kaybediyor.

Okulları açtık. İlimde irfanda çağ üstüne çağ atlamaya başladık.

Binlerce çocuk eve virüs taşıdı.

Anne baba hastalandı, yaşlılar gitti gider…

Diğer yandan tanıdığım birçok insan hastanelerde kaptığı virüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Bu da başka bir boyut…

Demek ki hastanelerimize de eski hassasiyet kalmamış…

Mesela kayın validem odasına yatırılan bir kovitli hasta yüzünden hayatını kaybetti.

Eşim haftalar boyu can çekişti… Allah bize bağışladı. Ama etkilerini atamadı henüz.

Bu süreçte kovit dışı hastalar için tam bir kaos yaşandı.

Salgını tam bir fırsata çeviren özel sağlık kuruluşları para bastı.

Kovit dışı hastaların randevu alması mümkün olmuyor.

Hep kapalı. Not düşmüşler “ randevu açılınca haber vermemizi ister misiniz? Diye.

Vermiyorlar.

Randevusuz da muayene yok.

İyi ki raporlu ilaçlar için bakanlık bir kolaylık sağlamış…

Bu gün halk sağlığının önündeki en önemli sıkıntı Şehir Hastanelerinden randevu alınamamasıdır.

Bunun sebebi her ne ise hemen, derhal, acilen ortadan kaldırılmalıdır.

Hayat pahalılığının hayatı zorlaştırdığı bu günlerde insanları özel hastanelere gitmek zorunda bırakmanın bir sebebi olamaz.

Tamam, Türkiye şartlarında doktorlara iyi bir zam geldi.

Diğer sağlık çalışanlarını teğet geçmesi de ayrı bir muamma ya neyse… Sendikaların sorunu…

Bu harika zamların randevulara katkısı olacak mı?

Hastalar resmî hastanelerde uzman tabiplere ulaşabilecekler mi?

Hey! Orada biri var mı?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.