12 Kasım günü yapılan toplantı ve alınan kararla kurulduğu ilan edilen Türk Devletleri Teşkilatının kurulup kurulmadığını dair soruyu başlık yapmamızı garip karşılayabilirsiniz.

Beş Türk Devletinin başkanlar düzeyinde katıldığı toplantının açış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dikkatle dinledim.   Bu toplantının “Turan “ ülküsü yolunda atılan en büyük adım” olduğunu düşünen bizler için hiçbir gelecek vaat etmeyen, içi boş bir konuşma idi. Konuşmanın tamamı Karabağ üzerineydi. Gelecekle ilgili pek bir hedef yoktu, ama asıl amacın yandaş müteahhitlere Türk dünyasında ihale kapmak hedefi pek de gizlenemiyordu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı ise dakikalarca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı övdü.

Aliyev’in de Erdoğan dışındaki ilgilendiği konu inşaatlar ve Türk Müteahhitleri idi. Belki de “ Erdoğan kardeşi” böyle istemişti.

Dünyanın gidişatını değiştirme çapında olması beklenen bu büyük gelişme Türk yayın kuruluşlarında da ilgi görmedi.

Yurt dışından fonlanan TV kanallarının yayınlamaması gayet normaldir. Ancak hükümetin fonladıklarından da pek ses yükselmedi.

Ben capcanlı, dünyayı kıskandıracak çapta bir canlı yayın yapılmasını bekliyordum.

Toplantı saatinde baktım TRT 1 de köylü kızları ahır temizleme yarışması yapıyorlar, inek pisliği var ekranda.

TRT Haber normal yayınına, ıvır zıvır haberler…

Sadece Haber Türk vardı canlı yayında…

Erdoğan konuştu… Aliyev konuştu…

Bu birliğin gerçek sevdalısı Nazarbayev Video konferansla katıldı. Toplantıdakileri selamladı. Canlı yayın bitti.

Nazarbayev mutlaka çok farklı şeylerden bahsetmiştir. Kamuoyu duyamadı.

Dün sosyal medyada bir Macar “Bu gün Türkiye sokaklarında Macaristan bayrağı görürseniz şaşırmayın, Türk Devletler teşkilatı Toplantısındayız” diye paylaşım yapmıştı.

Belli ki o da bizim gibi bu toplantının Türkiye’de bir bayram havası yaratacağını ve sokakların Türk Devletlerinin bayraklarıyla süsleneceğini düşünmüştü.

O da biz de hayallerimizin henüz olgunlaşmadığını gördük.

Neyse ki toplantının yapılacağı adada toplantı yerlerine bayraklar çekildi.

Bu çok önemli toplantının öncesinde ne Türkiye ne Azerbaycan; her iki devlet de dersine iyi çalışmamış.

Diğer Türk devletlerinin başkanların ne dediler, beklentileri nedir? Dinleme imkânı olmadı. Herhangi bir yerde yayınlandığını da görmedim.

Türkmenistan ve Macaristan gözlemci olarak katıldılar acaba gözlemleri onlara umut verdi mi?

Dönem başkanlığı şimdi Türkiye’de…

Aksakal diye görevlenen adam ise Binali Yıldırım.

Cumhurbaşkanımıza göre Ulaştırma Bakanlığı dönemine kilometrelerce yol yapmış olması bu göreve getirilmesinde en önemli ölçü olmuş.

İşte tüm hayallerimizi yıkan bir gerekçe.

Bu gerekçe kurulanın bizim kafamızdaki uran olmadığını da gösteriyor.

Kurulan herhalde Müteahhitler birliği gibi bir şey…

Sovyetler Birliğinin dağılıp, Türk Devletleri ortaya çıktığında bizim Turan Dervişleri oralara gidecek yol parası bulamazken Özal’ın üç kağıtçı iş adamları çekirgeler gibi Türk yurtlarına dağıldılar. Öyle işler ettiler ki buluşma 30 yıl sonraya ertelendi.

Unutmadık.

Türk Devletleri hâlâ Rusya bağımlısı olmaya devam ediyorlar. Bu günün gerçeği bu…

Türk devletlerini soyadlarını bile Rus ekinden kurtaramamış adamlar yönetiyor.

Hepsi Rusya’nın patronluğunda Bağımsız Devletler Topluluğu üyesidirler.

Azerbaycan Elçibey ile bu topluluğa katılmamıştı. Ancak Demirel döneminde Türkeş’in de ses çıkarmaması sonucu Elçibey devrilince Haydar Aliyev  (SSCB Komünist Partisi Polit büro üyesidir) Azerbaycan’ı ele geçirip Bağımsız Devletler topluluğuna üye yapmıştır.

Yani bağımsızlığı kısa sürmüştür.

Gelelim günümüze…

Azerbaycan’ın Karabağ Savaşında bu devletlerimizden hiç birisinin Azerbaycan lehine tek laf edememiş olmasının en önemli sebebi bu Rus bağımlılığıdır.

Zincirin halkaları henüz çok zayıftır. Müteahhitlik hizmetleri eksenindeki bir anlayış ise Türkiye’yi bu zincirin en zayıf halkası yapar.

Dünya âlem biliyor ki Türk Devletleri Teşkilatı Ak Partinin siyasal anlayışına uygun bir yapı değildir. Bu işe ve bu isme sıcak olduklarını da düşünmüyorum.

Bu noktada Türk Milliyetçiliği ve Türk Milletinden olan devletlerle hiçbir alakası olmayan Binali Yıldırım o makamda ne iş görür?

Oysaki teşkilatın yol haritasını bu aksakallılar grubu hazırlayacaktır…

Türk Birliği, sadece ekonomik kazanca dayanan bir birlik olamaz. Öyle düşünülürse baştan bitmiş demektir.

 Burada atlanan konu Türk Millî Kültürüdür.

Henüz birbirinin dilini bile anlayamayan Türk dünyasında yapılacak olan birliktelik kültürel alanda yükselme zorundadır. Dil ve tarih alanında olmak zorundadır. Bunlar olmadan ülkü birliği sağlanamaz. Ülkü birliğinin olmadığı yerde Müteahhit hırsızlığından başka bir şeye rastlayamazsınız. Bu da hayallerimizin 50 yıl sonralara; torunlarımıza taşınması anlamına gelir.

1944 Yılından beri açık ve net bir biçimde bu ülkü için mücadele veren dava adamları içinde hiç mi adam yoktu.

MHP yönetiminin de bilmesi gerekir ki:

Binali Yıldırım ümitlerimizin kırıldığı noktadır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.